Giriş: Aşılar Sadece Salgına Değil, Kansere de Umut Olabilir mi?
Aşılar, yüzyıllardır enfeksiyonları durdurdu. Şimdi ise bilim insanları aynı yöntemi kanseri durdurmak için kullanmaya çalışıyor.
COVID-19 aşılarıyla gündeme gelen mRNA teknolojisi, artık onkolojide de önemli bir umut kaynağı haline geldi.
17 Haziran 2025’te The Lancet’te yayımlanan “Cancer Vaccines and the Future of Immunotherapy” başlıklı derleme, bu alandaki en güncel gelişmeleri sundu.
Veriler, hem bilim insanlarını hem de hastaları heyecanlandırıyor.
- Kanser Aşıları Nedir?
Kanser aşıları, bağışıklık sistemini kansere karşı eğitmeyi amaçlayan biyolojik ürünlerdir.
Bazı kanser aşıları koruyucudur (örneğin HPV ve Hepatit B aşıları), bazıları ise tedavi edicidir: Halihazırda vücutta var olan tümöre karşı bağışıklık tepkisi oluşturur.
Bu tedavi yaklaşımı, özellikle bağışıklık sisteminin doğal gücünü harekete geçirerek kanser hücrelerini seçici şekilde hedef almayı amaçlar.
- Nasıl Çalışırlar?
Her kanser hücresinin yüzeyinde ona özgü antijenler bulunur.
Aşılar, bu antijenleri bağışıklık sistemine tanıtarak T hücrelerinin çoğalmasını ve tümörü hedef almasını sağlar.
Ancak tümörler, bağışıklık sisteminden saklanmayı öğrenmiştir. Antijenlerini gizler, T hücrelerini tümörden uzaklaştırır ve baskılayıcı sinyaller gönderir.
Yeni nesil kanser aşıları bu savunmaları aşacak şekilde tasarlanıyor.
- Kanser Aşı Türleri
Kişiselleştirilmiş Aşılar (Neoantijen Aşıları):
Her hastanın tümörü analiz edilerek özgün mutasyonlar belirlenir. Bu bilgilere dayanarak hastaya özel bir aşı üretilir.
Özellikle melanom ve pankreas kanseri gibi tümörlerde umut vadeden sonuçlar elde edilmiştir.
Ortak Antijen Aşıları:
BRAF V600E veya KRAS G12D gibi sık rastlanan mutasyonlara karşı geliştirilir. Aynı mutasyon farklı hastalarda da görüldüğü için kişiye özel üretim gerekmez.
Anonim Antijen Aşıları (in-situ ve ex vivo):
Tümörden alınan hücrelerin bağışıklık sistemiyle buluşması sağlanır. Bu yöntemle hangi antijenin hedef alınacağına bağışıklık sistemi karar verir.
- Klinik Bulgular Ne Gösteriyor?
- mRNA-4157 + pembrolizumab (melanom): Nükssüz sağkalım oranı %62’den %79’a yükseldi.
- Autogene cevumeran (pankreas kanseri): Hastaların %50’sinde neoantijene karşı T hücresi yanıtı oluştu.
- DCVax-L (glioblastom): Yaşam süresinde anlamlı artış gözlendi.
- T-VEC (melanom): Doğrudan tümöre uygulandığında bazı hastalarda tam yanıt sağlandı.
Bu veriler, özellikle adjuvan (ameliyat sonrası) dönemde veya immünoterapilere dirençli hastalarda dikkat çekici.
- Avantajlar ve Kısıtlılıklar
Avantajlar:
- Kişiye özel bağışıklık tepkisi üretir.
- Diğer immünoterapilerle kombine edilebilir.
- Yan etkileri genellikle daha hafif.
- Nüks riskini azaltabilir.
Zorluklar:
- Antijen seçimi teknik olarak zordur.
- Üretim süreci zaman alıcı ve maliyetlidir.
- T hücresi yanıtını ölçmek için standart testler henüz sınırlı.
- Hangi Kanser Türlerinde Öne Çıkıyor?
- Melanom
- Pankreas kanseri
- Mesane kanseri
- Akciğer ve baş-boyun kanserleri
- Glioblastom
Yüksek tümör mutasyon yükü (TMB) olan kanserlerde başarı oranı daha yüksek.
- Gelecek Bizi Nereye Götürüyor?
- Yapay zeka destekli antijen tahmini algoritmaları gelişiyor.
- Üretim süresi kısalıyor, maliyetler düşmeye başlıyor.
- Adjuvan dönemde kullanılmak üzere büyük faz 3 çalışmaları devam ediyor.
- Yeni hedefler arasında tümör mikroçevresine etki eden moleküller de bulunuyor.
Kanser aşıları, gelecekte sadece tedavi değil, belki de korunma aracı olarak da değerlendirilebilir.
Sonuç: Bağışıklığın Gücüyle Yeni Bir Dönem
Kanser aşıları uzun süredir geliştiriliyordu, ama ilk kez bu kadar güçlü klinik yanıtlar görülmeye başlandı.
Bağışıklık sistemini eğitmek, yalnızca mevcut tümörü ortadan kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni tümör gelişimini de engelleme potansiyeli taşıyor.
Kanser tedavisinde artık yalnızca sitotoksik değil, programlanabilir ve hedefli bağışıklık müdahaleleri konuşuluyor.
Bu değişim sadece tıbbi değil; aynı zamanda insani. Çünkü bu veriler, bazı hastalar için daha fazla zaman, daha az endişe ve daha çok yaşam anlamına geliyor.
Kaynak: Pail O. et al. “Cancer Vaccines and the Future of Immunotherapy”, The Lancet, 2025