Metastatik Mesane Kanserinde Bilimle Gelen Tedaviler

Metastatik mesane kanseri, hastalığın mesane dışına yayıldığı evredir. Geçmişte tedavi seçenekleri oldukça sınırlıyken, artık bilimsel gelişmeler sayesinde yaşam süresi ve kalitesi belirgin şekilde artabiliyor. Bu yazıda, henüz tedavi almamış hastalar için Amerikan Ulusal Kapsamlı Kanser Ağı (National Comprehensive Cancer Network – NCCN) ve Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği (European Society for Medical Oncology – ESMO) rehberlerinde yer alan güncel tedavi seçeneklerini ve bu seçeneklerin dayandığı önemli klinik çalışmaları paylaşıyoruz.

  1. Enfortumab Vedotin + Pembrolizumab
    EV-302 / KEYNOTE-A39 çalışması, Enfortumab Vedotin (kanser hücrelerini hedef alan antikor-ilaca bağlı ajan) ile bağışıklık sistemini aktive eden Pembrolizumab’ın birlikte kullanıldığında, tek başına kemoterapiye göre yaşam süresini anlamlı şekilde uzattığını gösterdi. Bu kombinasyon, hem genel sağkalımı hem de progresyonsuz sağkalımı artırdı.
    Merkezimiz de bu çok merkezli çalışmada aktif olarak yer aldı ve böylece hastalarımız bu tedaviye erken dönemde erişme şansı yakaladı.
  2. Sisplatin + Gemcitabin + Nivolumab
    CheckMate-901 çalışmasında araştırılan bu üçlü tedavi modeli, klasik kemoterapi ile bağışıklık sistemini güçlendiren immünoterapinin birlikte kullanımına dayanıyor. Çalışma sonuçları, hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını ve yaşam süresini anlamlı şekilde uzattığını ortaya koydu.
    Biz de bu çalışmanın bir parçasıydık ve katkımız sayesinde hastalarımız bu yenilikçi yaklaşıma daha erken dönemde ulaşabildi.
  3. Kemoterapi ile Başlayıp İmmünoterapi ile Devam Etmek (Kombine ve İdame Yaklaşımı)
    İlk aşamada Sisplatin veya Karboplatin + Gemcitabin kombinasyonu, uzun yıllardır kullanılan ve hâlâ etkinliği devam eden standart tedavi yöntemidir. Bu tedavi; semptomların hafiflemesi, tümör yükünün azalması ve yaşam süresinin uzaması gibi önemli avantajlar sunar.
    Kemoterapi sonrası hastalık kontrol altına alınmışsa, Avelumab ile idame tedavi önerilmektedir. JAVELIN Bladder 100 çalışması, Avelumab’ın hastalığın yeniden büyümesini geciktirdiğini ve sağkalımı uzattığını göstermiştir. Avelumab, bağışıklık sistemini aktif tutarak hastalığın yeniden alevlenmesini engellemeye çalışır.

Sonuç: Araştırma Temelli Yaklaşım, Umudu Büyütüyor
Merkezimizin uluslararası klinik araştırmalara aktif katılımı sayesinde, bazı hastalarımız bu güçlü tedavilere henüz onay aşamasındayken erişme fırsatı buldu. Bu da yalnızca bilimsel katkı değil, aynı zamanda umutla bekleyen hastalar için somut bir fark yaratmamızı sağladı.

Her hasta özeldir. Hangi tedavinin sizin için en uygun olduğunu, bireysel özelliklerinizi ve sağlık durumunuzu göz önünde bulundurarak, onkoloji doktorunuzla birlikte değerlendirmelisiniz.

Bu Yazıyı Paylaşabilirsiniz...

X
LinkedIn
Facebook